“Bury me Standing”

bury me standingİngilizce kitap balkanlardan başlayarak çingene hayatını kültürünü ve yaşadıkları eziyetleri belgeliyor.

Yazar Amerikalı İsabel Fonseca, üşenmemiş Aranavutluk’ta, Makedonya’da, Romanya’da, Bulgaristan’da çingenelere misafir olmuş, onlarla yaşamış.  İlk ağızdan hikayelerini gelenek ve göreneklerini yazmış.  Onların çektiklerini ve toplumda gördükleri hal hareketleri yazmış.  Garip gelebilecek gelenekleri, yer yer çıkarcı hareketleri de tarafsızca kaleme almış yazar.  Ayrıca arşivlere girmiş araştırmış.  Kitabın sonunda 9 sayfa kaynakça var!

1800’lerde Avrupa’da savaşı kazanan taraf, kaybeden taraftan esir aldığı ahaliyi köle yapmış ve bunlara genelde Çingene deyip geçmiş.  Sonuçta Roman lisanını bilmeyen aslında VLAD olan bir takım ahali de günümüzde kendini çingene olarak tanımlar olmuş.  Gene Orta çağda Romanlar aleyhine çıkan kanunlar ile asmak dahil yasal hale gelmiş.
burymestanding camSon kısımda ise 2. Dünya Savaşında Nazi’ler tarafından nasıl katlediklerini yazmış, işte bu kısmı okumak zor.  Oldukça ağır.  Yazılı tarihleri tam olarak olmayan (!) ve günü yaşama felsefesine sahip Romanların mülteci kamplarında yaşadıklarını kısmen de olsa belgelemiş.

Sovyet blokunun oluşması ile nispeten nefes alsalar da, bu sefer bir sosyal problem olarak tanımlanıp göçer hayatları engellenmiş.  Geleneksel mesleklerini (demircilik, hasır işleri, at alım satımı vs) kaybetmişler.  Gecekondu mahallelerinde sefil yaşama mahkum edilip hor görülmüşler.
Sovyet blokunun çökmesi ile mesela Romanya’da serbest ticarete ayak uydurup ilk zenginleşenlerden olmaları da toplum da tepki görmüş.  Kimileri durumu düzeltmiş kimi yerlerde ise saldırıya uğrayanlar hayatını kaybedenler olmuş.

Yazar Türkiye’de bulunmamış ve ülkemizdeki durumu kaleme almamış.

“Bury me standing” beni ayakta gömün demek.  Bunu diyen Manush Romanov, seçimle göreve gelen ilk Bulgar Parlamentosuna giren 3 Roman’dan biri.
Beni ayakta gömün çünkü bütün ömrüm dizlerimin üzerinde geçti” diyor Manush Romanov.

Ara sıra düzenlenen konferanslar ile birlik ve sorunlara çözüm bulmak için bir araya gelmişler.  Yazar bunlara da katılıp izlenimlerini yazmış.  Örneğin bir kongrede Roman delegasyonu salona gelmemiş. Zira dışarıda 2. el araba alımı (Trabant) ile meşgulmüşler.  Diğer bir toplantıda ise kendilerini  sepetteki yengeçler gibi tanımlamış Romanlar. Ne zaman biri sepetten çıkmaya kalksa diğerleri onu geri çekiyormuş.  Tanıdık bir durum değil mi?

Kitap İngilizce, Türkçe çevirisi yapılır mı bilemem. Ama Roman kültürüne meraklı iseniz,  ve yakın Balkan tarihini merak ediyorsanız,  okumanızı tavsiye ederim

Kitap hakkında daha da detaylı bilgiler için aşağıdaki linklere başvurabilirsiniz. Tabi bu kitabı edinmenize engel olmamalı.

http://dancingbadger.com/fonseca.htm

http://www.oocities.org/~patrin/standing.htm

http://theoaklandjournal.com/ted-odenwald/bury-me-standing-a-book-review/

https://unintentionalexplorer.wordpress.com/2013/05/29/a-review-of-bury-me-standing-the-gypsies-and-their-journey-by-isabel-fonseca/

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir