TE610 is launched as “dual purpose” bike by Husqvarna. It weighs 140kg, 6 gears, 50HP and fuel injection (from 2008 and on). It is heavier than 100kg range of bikes, it compensates that with more road worthiness and lot of torque. On the other hand it is much lighter than most common 600cc enduro bikes
En son orman gezisinde zarar gören plastikler fabrikada tamir edildi. Havya ile ısıtıldı düzeltildi. Arka sağ sinyal temizlendi, okside olmuş şimdi çalışıyor. Ve gidon 3cm yükseltildi. fren debriyaj telleriş hidrolik borularının boyları yeterli geldi. Peg’lerde ayağa kalkınca artık kambur durmuyorum. Gereken parça tornada imal edilip takıldı. Henüz fotoları çekmedim ama parçaya ait genel görünüş ekte.
TE610, Husqvarna tarafından Dual Purpose olarak lanse ediliyor. 140kg, 6 vites, 50HP…. Yani yol yapabilir, araziye dalabilir, yaylalara tırmanabilirsiniz. Bir yerde motorun yapabilecekleri sürücüsü ile sınırlı. İlk motorum XT600E’nin daha güçlüsü, ve hafifi. Kullanımı da çok kolay, hele şehir içinde bisiklet kadar rahat. Tabi motorun ana hedefi patika toprak ve ormanda gezinme. Klüpten arkadaşlar ile
Sabah 8:30’da kalktım. 9 saat uyku çok iyi geldi. Aşağı indim ve sıkı bir kahvaltı yaptım. Otlar ile zenginleştirilmiş zeytinyağı nefis. Sucuklu omlet süper. Ekmekler çıtır. Saat 11:00 gibi yola çıktım. Rota Edremit üzerinden Kalkım. Bu yol nefis. Ağaçlar arasında kıvrılarak giden kaliteli bir asfalt. Geliş yolunda da kısmen buradan gittiğimi anladım. Ama akşam yorgunluğunda
Oduncuların kampında sabah oluyor. Saat 6:30’da kampın kadrolu eşeği (Birde katır var ha..) anırarak yem isteğini dile getiriyor. O ana dek pek bir sessizdi. Bu sesle herkes ayaklandı. Kamp ateşleri yakıldı. Çaylar demlendi. Kahvaltı hazırlandı. Kahvaltı yağ salça ve pirinçten oluşan bir yemek. Ben o köy ekmeği ile zeytini istedim. O ekmeğin her bir dilimi
Gereksiz ucuz, gereksiz gürültülü ve na-temiz otelden hızla ayrılıp Akçay’ın içinde bir aile tarafından işletilen pırıl pırıl temiz börekçide sabah kahvaltısı ettim. Konuştuğum ahaliden öğrendiğimi Milli Parka Motosiklet ile girişin yasak olduğu idi. Kahvaltıdan sonra benzin alarak Milli Parkın girişine yollandım ve bakanlık kararı ile Otobüs ile Motosiklet girişinin yasak olduğunu öğrendim. Buna karşın araba
Bandırma, bir ziyaret ve hayatımın en kolay arıza tamiri. Feribotta turistler göze çarpıyordu. Bolca Amerikalı, 2 Çek. Sanırım Paskalya sebebi ile onlarda yollara düşmüşler. Su böreği ve çay ile hızlı bir kahvaltı yapım. Üzerine 1 saat uyudum. Çok iyi geldi. Bandırma’da önce taksicilere sonra ise diğer lastik bayilerine sorarak Bora’nın Metzeler dükkânına ulaştım. Sabah saat
Kazdağları Istnabul’a çok yakın. Doğası ile hep çekici. 2002 yılında yazın Evciler üzerinden 2 motor kuzeyden güney kat etmiş Zeytinli’ye ulaşmış idik. BU sefer ilkbaharda, Husky ile solo ziyaret yapacaktım. Hazırlılara Çarşamba günü başlayabildim. Yoğun iş temposunda arasında bu 14:30’da ofistenen çıkıp alışveriş yaptım. Bot, sırt çantası, yağ filtresi gibi eksikleri tamamladım. Diadora Botlar gezi