Sabah 6:30’da kalkıp tepe orman demeden 120km yapmaya ne dersiniz?Yolunuzu gidondaki GPS’i takip ederek bulacaksınız. Toprak, dal taş dere yatağı sizin seyahat edeceğiniz zeminler. Arasıra kumda var. Çok güzel geçen 2 gün. Öğrenilen teknikler ve nefis bir doğa.İnsanın kendini sınırlarını aşabilmesi ve bundan alınan mutluluk.
Adrian Scott’un gezi notlarını derlediği kitabın adı “Road gets better from here”, yani “Bundan sonra yol daha iyi”…. Motorize gezginlerin kötü bir güzergahtan sonra duymak istedikleri en güzel kelimeler bunlar. Yanlız Sibirya’da kemik yolunda (Road of Bones) seyahat ediyorsanız durum biraz farklı. Kısaca yol hiç düzelmiyor ve macera devam ediyor. Motosikletini, Avustralya’dan uçağa yükleyen Adrian,
Time goes fast. We all heard or read this cliche for sure. Yet it is surprising to see it happening as I am writing this lines. Life of the people around us goes quite fast as well. Like your close family whom you think will always be there. And one day you wake up to
Ted Simon 1974 Yılında Triumph motoru ile bir dünya turu yapar.4 (yazı ile dört)yıl süren seyahatinin anılarını “Jupiter’s Travel” isimli kitabında toplar.Bu kitap türkçeye tercüme edilmemiştir. Abartmadan, hatta son derece alçak gönüllü bir dil ile yazılmış kitap. Eğer ingilizce biliyor ve 1974 yılında dünyanın nasıl bir yer olduğunu merak ediyorsanız, tavsiye ederim. “Riding High” ilk
“Ben Şehid-i badeyem dostlar demim yad eyleyinTürbemi meyhane enkazi ile bünyad eyleyinGaslolunmaz ma ile gerçi şahidan-ı vegaYıkayın meyle beni bir mezheb icad eyleyinKabrime kandil için köhne sağer vakfeyleyinŞu’le-i nar arakle ruhumu şad eyleyinNeyle meyle bir alay mhbub ile her dem gewlinBezm-i cem ayinini kabrimde mutad eyleyinYadigar olsun bu nazmım evliyayı sağerePer açıp gitti Rıfat ardınca
Miles away by the water, children are getting their first fishing experience by the shore, I am inside to read a little. An older lady who is town aso for highschool reunion starts the conversation. They had a tour to Istanbul stayed in a hotel called Ataka in old town. She highly reccomends it as
Kuruçeşme Arenada Santana konser verdi. Farklı bir şey yaptık ve tekne ile denizden dinledik. Öncelikle Dolunay’da boğaz çok güzel. Işıltılı ve davetkar. Santana ise, dinlediğim kadarı ile, hep aynı. Belki biz ayrıldıktan sonra doğaçlama çalmışlardır, bilmiyorum.Amma illaki “I’ve gotta a black magic woman”……
Bu seneki festivale katılma fırsatım oldu. Dostlarla geçen 4 gün. Virajlı yollarda yapılan sürüş çok hoştu. Yayla’da ilk gece yağan yağmurda çadırda damlaları dinledim. Yaylada hava hem daha serin hemde daha az rutubetli idi. Bu senede oldukça geniş bir katılım vardı. Farlı illerden sürekli gelen vardı. Dönüş yolunda Yenişehir’de köfte yedim, tavsiye de ederim. Bir
Kitabını daha önce okumuş idim. Filmini de seyrettim. Seyretmek lazım. Belli bir düşünce yapısını o kadar güzel somutlaştırıyor ki. 1960 yılında bu yana aslında bu çok da değişmiş değil ya, neyse. “Yarım Kalan Devrim Rüyası (Cumhuriyet Dönemi Endüstrileşme Maceramız)” , yazarı Muhittin Şimşek. Kitap aslında bir araştırma. Türkiye’nin uçak macerasını da bulacaksınız bonus olarak. Yapılan
“Geç Kapitalizm döneminde Geçkin Bir Türk Gezgininin Serüvenleri”Hoş bir gezi anıları kitabı. Yazar farklı ülkeler yaptığı gezileri orada yaşadıklarını ön plana çıkararak yazmış. Yer yer kendine yönelik eleştiriler ile de zenginleştirmiş. Gezilen yerlere küçük gruplar halinde organize olup gitmeleri ve bir miktar macera aramalarını okuyorsunuz. Macera deyince ekstrem bir durum beklemeyin. Gene de Nil nehrinde