“Ben Şehid-i badeyem dostlar demim yad eyleyinTürbemi meyhane enkazi ile bünyad eyleyinGaslolunmaz ma ile gerçi şahidan-ı vegaYıkayın meyle beni bir mezheb icad eyleyinKabrime kandil için köhne sağer vakfeyleyinŞu’le-i nar arakle ruhumu şad eyleyinNeyle meyle bir alay mhbub ile her dem gewlinBezm-i cem ayinini kabrimde mutad eyleyinYadigar olsun bu nazmım evliyayı sağerePer açıp gitti Rıfat ardınca
Miles away by the water, children are getting their first fishing experience by the shore, I am inside to read a little. An older lady who is town aso for highschool reunion starts the conversation. They had a tour to Istanbul stayed in a hotel called Ataka in old town. She highly reccomends it as
Kuruçeşme Arenada Santana konser verdi. Farklı bir şey yaptık ve tekne ile denizden dinledik. Öncelikle Dolunay’da boğaz çok güzel. Işıltılı ve davetkar. Santana ise, dinlediğim kadarı ile, hep aynı. Belki biz ayrıldıktan sonra doğaçlama çalmışlardır, bilmiyorum.Amma illaki “I’ve gotta a black magic woman”……
Bu seneki festivale katılma fırsatım oldu. Dostlarla geçen 4 gün. Virajlı yollarda yapılan sürüş çok hoştu. Yayla’da ilk gece yağan yağmurda çadırda damlaları dinledim. Yaylada hava hem daha serin hemde daha az rutubetli idi. Bu senede oldukça geniş bir katılım vardı. Farlı illerden sürekli gelen vardı. Dönüş yolunda Yenişehir’de köfte yedim, tavsiye de ederim. Bir
Kitabını daha önce okumuş idim. Filmini de seyrettim. Seyretmek lazım. Belli bir düşünce yapısını o kadar güzel somutlaştırıyor ki. 1960 yılında bu yana aslında bu çok da değişmiş değil ya, neyse. “Yarım Kalan Devrim Rüyası (Cumhuriyet Dönemi Endüstrileşme Maceramız)” , yazarı Muhittin Şimşek. Kitap aslında bir araştırma. Türkiye’nin uçak macerasını da bulacaksınız bonus olarak. Yapılan
“Geç Kapitalizm döneminde Geçkin Bir Türk Gezgininin Serüvenleri”Hoş bir gezi anıları kitabı. Yazar farklı ülkeler yaptığı gezileri orada yaşadıklarını ön plana çıkararak yazmış. Yer yer kendine yönelik eleştiriler ile de zenginleştirmiş. Gezilen yerlere küçük gruplar halinde organize olup gitmeleri ve bir miktar macera aramalarını okuyorsunuz. Macera deyince ekstrem bir durum beklemeyin. Gene de Nil nehrinde
TE610 is launched as “dual purpose” bike by Husqvarna. It weighs 140kg, 6 gears, 50HP and fuel injection (from 2008 and on). It is heavier than 100kg range of bikes, it compensates that with more road worthiness and lot of torque. On the other hand it is much lighter than most common 600cc enduro bikes
En son orman gezisinde zarar gören plastikler fabrikada tamir edildi. Havya ile ısıtıldı düzeltildi. Arka sağ sinyal temizlendi, okside olmuş şimdi çalışıyor. Ve gidon 3cm yükseltildi. fren debriyaj telleriş hidrolik borularının boyları yeterli geldi. Peg’lerde ayağa kalkınca artık kambur durmuyorum. Gereken parça tornada imal edilip takıldı. Henüz fotoları çekmedim ama parçaya ait genel görünüş ekte.
TE610, Husqvarna tarafından Dual Purpose olarak lanse ediliyor. 140kg, 6 vites, 50HP…. Yani yol yapabilir, araziye dalabilir, yaylalara tırmanabilirsiniz. Bir yerde motorun yapabilecekleri sürücüsü ile sınırlı. İlk motorum XT600E’nin daha güçlüsü, ve hafifi. Kullanımı da çok kolay, hele şehir içinde bisiklet kadar rahat. Tabi motorun ana hedefi patika toprak ve ormanda gezinme. Klüpten arkadaşlar ile
Sabah 8:30’da kalktım. 9 saat uyku çok iyi geldi. Aşağı indim ve sıkı bir kahvaltı yaptım. Otlar ile zenginleştirilmiş zeytinyağı nefis. Sucuklu omlet süper. Ekmekler çıtır. Saat 11:00 gibi yola çıktım. Rota Edremit üzerinden Kalkım. Bu yol nefis. Ağaçlar arasında kıvrılarak giden kaliteli bir asfalt. Geliş yolunda da kısmen buradan gittiğimi anladım. Ama akşam yorgunluğunda