Zombileştirebildiklerimizden misiniz?

TV dizilerinde konu bittikçe yeni malzeme arayışı başlıyor.  Önce vampirler derken zombiler ile dolu bir tomar gereksiz dizi çekilip siz izleyicilere sunuluyor.  Siz diyorum çünkü ben hiç dizi izlemiyorum.  En son dizi olarak “ekmek teknesi”‘ni rast geldikçe izlerdim.  Yabancı dizilerde durum aynı.

Ama bu Zombie konusunda gerçekten ilerleme var.  Şehri İstanbul’da algısı kapalı yaşayan yani Zombileşmiş yaratıklar ile birlikte olduğumuzu ciddi düşünmeye başladım.  Nedir Zombi? Yaşayan ölü! İnsan yer filan.  Bence algısı kapalı çevresindeki doğa ve diğer canlılara karşı duyarsız yaratıktır.  Yaşayıp yaşamadığını kendisi de bilmez.  Mesela yoldaki yavru kediyi görüp te aracını durdurup onu yoldan almak yerine araba ile kediyi ortalayan ve geçebilen görüntü itibarı ile beyaz yaka (okumuş mevki sahibi) insan benzeyen zombileri ben gördüm. (Bu olayı farklı yer ve zamanda 2 kez yaşadım, neyse kedicikler kurtuldu).

Gene herhangi bir mekanda birlikte (!) yemek yiyen ama her biri kendi akıllı telefon veya tabletine gömülmüş Zombilere hepimiz tanık olmuşuzdur.  Pek öyle diyalog sohbet filan yoktur aralarında, herkes kendi sanal alemindedir!  Birbirlerinin dertlerini mutluluklarını da facebookta takip ederler, “Ay buranın kahvesi de harika!”

Zombileşmenin çok küçük yaşlarda başladığını da gene restoranlarda eline gameboy veya tablet tutuşturularak gerçek hayattan uzaklaştırılıp pasifize edilen çocuklarda görebilirsiniz.

Belkide bu bilinçli bir tercih ülkemizde. Son bir yılda üst üste yaşanan travmatik olaylar sonucu halk gerçek hayatta zombileşmekte kim bilir?