Hızlı Bayram Tatili: 3 gün, 5 Sürücü

Bu sene Kurban bayramı hafta sonunu da içeren 5 günlük bir tatili de birlikte getirdi.  Arife günü olan Cuma yarım gün idi ve devlet daireleri tarafından tam gün tatil olarak ilan edildi.  Özel sektör olarak buna uyduk. Genelde bu tür yarım günler verimsiz olur hele de Cuma günü ise.
Niyetim bu 5 gün içinde 2 gün kamplı bir gezi yapmak idi.  Kulüp ortamında bu düşünce paylaşılınca son 3 günü kapsayan 3 günlük bir tatil programı ortaya çıktı.
Bayramın 1. günü ziyaretler yapıldı ve gece geç vakit motoru hazırladım.  Çadır, Mat ve uyku tulumu yer tutuyor.  F800’de arka çanta ve bir sosis ile gereken eşyayı yerleştirdim. Yanlız harita cebi de olan bir tank bag almam lazım.  Bir takım malzemeleri burada tutmak ve haritayı takip etmek açısından faydalı olacaktır.
Pazar sabahı 8:15 vapuru ile 5 motor 5 sürücü Yalova’ya geçtik.  Bursa’ya varmadan Nilüfer üzerinden güneye döndük.  İlk günkü hedef Manisa Salihli’deki Bozdağ. Burada kendin pişir kendin ye türü et yapan mangalcılar da yemek yenecek ve kamp yapılacak.  Rota ağırlıklı köy yolları hatta kısa kestirme patikalar.  500km’ye varan rota tüm günümüzü aldı.  Yer yer kaybolduğumuzda oldu orman yollarında.  Hava gittikçe ısında.  Önce içliği sonra montun kışlık katmanını en son günde pantolonun kışlık katmanını çıkardım.  Salı günü beklenen yağmurda ortada gözükmeyince günlük güneşlik bir gezi oldu.

Pazar akşamı 10:00 civarı Salihli’ye vardık.  Oldukça gelişmiş bir kent.  Benzincide soluklanıp Bozdağ’a tarif aldık.  Et mangal yapan restoranların 24 saat açık olduğunu da teyit ettiler.  Karanlık olmasına rağmen oldukça virajlı ve keyifli dağ yolunu tırmandık.  Ve mangalcıların hepsinin kapalı olduğunu zaten Bayramda açmadıklarını yerinde tespit ettik!  Geri döndük ve Salihli çıkışında yer alan kır lokantasında basit ama lezzetli yemekleri yedik.  Ortam kamp için çok da cazip gelmeyince (hafif meyilli ve çakıllı zemin diyorum) rotayı Salihli otellerine çevirdik. Çokmda iyi yaptık. Bella Otel’de oldukça geniş ve temiz odalarda kaldık, Pazartesi sabahı nefis bir kahvaltı yaptık.  ve tek oda için 75tl ödedik.  Tavsiye ederim.  Bunun alternatif yörede bolca bulunan termal oteller. Ama bunlar için araştırma yapılmalı ve otele gece yarısı değil daha erken varmalı.

Pazartesi güneşli terasta yapılan kahvaltıyı takiben yola çıktık.  Bergama’da öğle yemeği yedik ve Kozak yaylası üzerinden Assos’a vardık.  Yıllar önce eski şehri ve ören yerlerini gezmiş idim ama Bergama’yı ayrıca gidip gezmek gerekli.  Özellikle eski şehir ve o taş köprüler çok güzel.  Şehirde yolun kenarında kiremitte köfte kelle paça künefe yediğimiz restoranda yerli yabancı bolca turist vardı ve bu gezginler bir tur ile değil kendileri organize olarak orada idiler.
Tam yemeğe oturur iken yanımıza gelen ihtiyar selam verdi, kendi tanıttı ve cebinde bir sürü yazı ve A4 boyutlarında siyah beyaz eski bir fotoğraf çıkardı.  Bu 1960’lı yıllarda kendisinin ve ailesinin BMW motor ile çekilmiş resmi idi. Az sonra da o motorla restorana geldi ve tabi tüm ilgiyi topladı.  71 yaşındaki bu ihtiyar delikanlı ne yapın edin gezin özellikle de yurt dışını diye nasihat etti.  Ve ismini dahi alamadan oradan ayrıldı!.
Yemekleri yedik, ayrıldık.  Oldukça güzel ormanların içinden Kozak yaylasına vardık.  Yolu genişletme çalışmalarını gördüm.  Umarım bu sebeple ağaçları kesmezler.

Assos’a Troas Otel, ki Carlos’un yeri olarak da bilinir tam güneş batarken vardık ve direkt deniz girdik.  Bugün 300km civarı yol yaptık ve bu şekilde bitmesi harika oldu. Akşam menüde taze mezeler ile Lüfer vardı.  3 gün önce Kadıköy’de yediğimden çok taze idi.  Uzun sohbetler ile gece yarısını bulduk.
Pazartesi son gün. Kısa bir rotamız var 250k civarı.  Hedef gene aralardan Bandırma.  Köylerden geçerek ve fazla oylanmadan Bandırma’ya yollandık. Köyün birinde 15 yaşlarındaki bir genç kısa süre bize eşlik etti.  Kask yok eldiven yok mont yok! Hızlı ve hareketli.  Kasaba dışına çıkınca bizim hız arttı ve on el salladık.  Çok şanslı bu kadar genç olmasına rağmen motoru var.  Umarım güvenli sürüş ekipmanlarını da alır ve uzun yıllar motora biner.  Aklıma ilk gün benzin istasyonunda yanımıza gelip bize taze elma veren yaşlı eski motorcu geldi.  Jawa ile oldukça yol yapmış.  O zamanlar koruma hak getire.  Dizlerim şimdi sorun çıkarıyor, çok rüzgar yediler demiş idi!
Bandırma’ya 15:00 gibi vardık.  Şansımıza son 4 bileti de aldık hatta koltuk da verdiler.  Full dolu Feribot hafif rötar ile  16:00 gibi kalktı.  18:30 gibi İstanbul’da idik.
Ekim ayında güneşli bir gezi oldu.  Özellikle Assos kısmı tam sürpriz idi.  Bir daha ki seferi planlıyoruz artık.

Add a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir