“Anadolu ve Ermenistan’a Yolculuk” Antonie Olivier
Kitabın kapağında yazan bu. Merak edip aldım ve okudum. Yazar İstanbul’dan başlayıp at sırtında Diyarbakır’a gidiyor. Oradan kuzeye yönelip Trabzon’a varıyorlar. Gemi ile İstanbul’a geri, dönüyorlar. At sırtında karadan yaptıkları yolculuları 93 gün sürüyor.
Balkan ve Rus savaşlarında yenilgi ile çıkmış Osmanlı idaresi hakkında yazılanlar çok ağır. Geçtikleri şehir kasaba ve köyler hakkında da yazılanlar felaket. Kısaca özetlemeye çalışır isem;
Yazar geçtikleri bölgelerde padişahın fermanını sunuyor ve yanına eşlik etmesi için asker veriliyor. Konuştukları Osmanlı Vali ve benzeri yöneticiler sürekli değiştikleri için bölgeye hakim olamadıkları görüşünde. Askerlere maaşları verilmediği için bir kısmı görevlerini savsaklıyor.
Bölgede misyonerler aktif. En ücra köşelerde bile çalışan Amerikalı misyonerler var. Yazar bunları öve öve bitiremiyor.
Türk köylü kasabalı şehirliye demediği kalmamış.
Bölgede yaşayan Rum ve Ermenilerde yazarın gazabına uğruyorlar. Pis olduklarından başlayıp cahilliklerine kadar yazmadığı kalmamış.
Balkanlar ve Kafkaskardan gelen Türkmen ve Tatar göçmenlerde nasiplerini alıyorlar. Eskişehir yöresinde Türkmenler için hırsız yağmacı nitelemesini kullanırken Urfa civarında onlar için olumlu sözler kullanıyor. Ne oldu da görüşü değişti meçhul.
Tatarlar için genelde olumlu sözler sarf ediyor. Nasıl oldu ise onlar çalışkan ve geldikleri yere uyum sağlayan emekleri ile katkı yapanlar nitelemesinde bulunmuş.
Kürt köyleri ve ahalisi için yazdıklarını lütfen kitaptan okuyun.
Osmanlı Paşalarının çoğu için ise alkolik rüşvet alan ve sürekli yerleri değişen yöneticiler görüşünde.
Yazara göre Osmanlı askeri için ise mert savaşcı, ama üstlerinin cephede hata yaptıklarını düşünüyorlar demiş.
Ve kitapta sürekli tekrarlanan, yerel halkın İngilizlerin gelip yönetimi devir almalarını hayal ettiği yönünde bir görüş var. Bu devamlı tekrar ediliyor.
Yazar kitabın son kısmında ise İngiltere’nin kesinlikle karışmamasını öneriyor. Bırakalım ne halleri varsa görsünler görüşünde.
Burada duralım. Peki bu kitabı kim yazmış? Yani Yazar KİM?
Demir yolu Mühendisi olduğu iddia edilen Henry C. Barkley.
1857 ile 1896 yılları arasında Bulgaristan’da yaşadığı kitabın girişinde yazıyor.
Ben kendisi hakkında bir tek aşağıdaki kısa linki buldum.
https://en.wikisource.org/wiki/Author:Henry_Charles_Barkley
Peki kitabın kapağında ismi geçen Antonie Olivier kim? Kitabın ön sözünde künyesinde hiçbir yerinde bahsedilmemiş. Yalnızca kapakta ismi var o kadar.
Amazon üzerinden yazar adı ile yaptığım araştırmada ise bu kitabın orjinaline rastladım. 1891’de basılmış, en azından kapağında Antonie Olivier’in ismi yok. Yazar Bulgaristan hakında da kitaplar yazmış. Hatta çocuklar için okul kitabı da yazmış. Buradan hareket ile Henry C Barkley nam yazarın Balkanlar ve Anadolu hakkında bilgi sahibi olduğu düşünülebilir.
Amazon’daki kitap
Daha önce aşağıdaki kitabı okumuş ve blogda duyurmuş idim. Bir yerde her iki kitapta Osmanlı’nın son yıllarını özetliyor. Alınacak dersler var. Hele de günümüzde.
20. Yüzyılın başında Makedonya
Bir yerde aklıma halen bir çok Orta Doğu, Kafkas ve Afrika ülkelerinde görev yapan Türk mühendisler geliyor. Ne dersiniz onlarda bu şekilde izlenimlerini yazsalar, fena mı olurdu.